28 Aralık 2010
25 Ekim 2010
Daha aydınlık
Geceyse karanlık
Bir soluk var arkamda işittiğim
Ama yolda ne bir ses
Ne de bir nefes
Yorgun bedenime karşı çıkan
Ayaklar
Ayaklar beni alıp götüren
Rüzgar saç uçlarıma dokunuyor
Hafif
Ve geri bırakıyor
Geri bırakıyor tıpkı daha demin kaldırıp bıraktığım el gibi
Yaşamıyor
Var ama yok
Daha aydınlık
Geceyse karanlık
Yollar uzuyor
Uzadıkça gece yaklaşıyor
Geride bıraktıklarım zorluyor ayaklarımı
O yine de direniyor
Yürümeye devam ediyor
Düşünce, sana söylüyorum,
rahat bırak beni!
Senin yüzünden duyamaz oldum
Şehrin gürültüsüne sıkıştırdın kulaklarımı
Ve
bu sonbarda kocamış bir kalabalık,
sessizce yere düşen yapraklar,
sarı,
sessiz ve ardışık adımlar bıraktın,
hızlı.
Uzak dur.
Gecemde olma düşünce,
pencereler açık,
uç!
Git!
...
Gitsene,
Hadi.
rahat bırak beni!
Senin yüzünden duyamaz oldum
Şehrin gürültüsüne sıkıştırdın kulaklarımı
Ve
bu sonbarda kocamış bir kalabalık,
sessizce yere düşen yapraklar,
sarı,
sessiz ve ardışık adımlar bıraktın,
hızlı.
Uzak dur.
Gecemde olma düşünce,
pencereler açık,
uç!
Git!
...
Gitsene,
Hadi.
24 Ekim 2010
Gerdan Fanzin sayı 4
Ekimi severim. Yağmur yağsa mı yağmasa mı bilemez. Gökyüzünde, bulutların arasından yıldızlar görünür, serin. Sonra sen, sıcacık, kollarında ben, seni de severim çocuk. Bilmen gerekir ekim kadar severim seni, ekim kadar düşünürüm seni. Ekim işte, varlığın karmaşasında bir güzel ay, ve sen ve ben şimdi gecenin ekim vaktinde erir gideriz, gidip gelmeyiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)